24 Ocak 2012 Salı

Bir hikaye

" Hasan: Hikayen ne anlatıyor?

  Emir: Büyülü bir kap bulan adam hakkında, içine ağladığı zaman göz yaşları inci oluyor. Çok yoksul bir adam, hikayenin sonunda onu bir inci dağı üzerinde otururken görüyoruz. Elinde de kanlı bir bıçak var, ölen karısı kucağında duruyor.

 Hasan: Yani onu öldürmüş mü?

 Emir: Evet Hasan.

 Hasan: Yani ağlayıp zengin olabilmek için mi?

 Emir: Evet, çok zekisin.

 Hasan: .....

 Emir: Ne oldu?

 Hasan: Şimdi sana hikayen ile ilgili bir soru sorabilir miyim?

 Emir: Elbette.

 Hasan: Adam karısını neden öldürmek zorundaydı?

 Emir: Çünkü gözyaşlarının her biri inciye dönüşüyordu.

 Hasan: Evet ama neden gidip küçük bir soğan kesmemiş??"

Khaled Hosseini'nin Uçurtma Avcısı filminden bir sahne... 10 yaşlarında iki çocuğun diyaloğu... Size ne anlattı bilmiyorum ama ben çok derinlere itti.

8 Ocak 2012 Pazar

08.01.2012


Onların Rabbi kendilerini katından bir rahmet, bir hoşnutluk ve içlerinde tükenmez nimetler olan cennet ile müjdeler. / Tevbe-21 (Sultanahmet Camii)
Esra Karaca

7 Ocak 2012 Cumartesi

Kaç elif miktarı susman gerekiyorsa o kadar sus!

Her birimizin bu hayattan farklı beklentileri vardır. Ama bir yerlerde ortak nokta bulmak istesek, bunlardan birisi huzur olabilir.
İnsan huzurlu olmadığı zamanlarda sorgular hayatı, yaşadıklarını... Ya da huzurlu olduğu zamanı anımsar. Huzur nasıl geldi ve nasıl gitti...
Benim hayatımda huzur olarak hatırladığım zamanlar 6-7 yaşlarım. Babam ile sabahın erken saalerinde, elimizde böreklerle limanın başına yaptığımız yürüyüşler geliyor. Huzurun gittiği an ise; etrafımda ve benim yaşadığım olayların sebep-sonuçlarını idrak edebildiğim zamandı.
Bu yüzden hep huzursuz değilim elbette... Ben de sorguluyorum. Neden, nasıl,niçin? hepsi gelip gidiyor...
Canımız yanıyor çünkü. Ama hayat böyle gitmez ki. Geçtiğimiz günlerde bir sosyal paylaşım sitesine şöyle bir gönderide bulundum.


" Dünyada canınızı yakan insanlardan intikam alma gibi bir derdiniz olmasın...

Birgün o insanla karşılaştığınızda;

SİZ- Ya Hacı bir şey sorucam!
O - !!!
SİZ- Sen ahiret gününe inanıyor muydun?
O - ???
SİZ- İnansan da inanmasan da, o gün seni bekliyor olacağım..

Diyin ve yürüyün... Dünyadayken bu teklifinize verdiği tepki (yüz ifadesi), ahiretteyken de ona vermeyeceğiniz kul hakkınız size yeter. :)"



Şaka bir yana, boşver. Evet boşver. Eğer vicdan muhasebeni yaptıysan, boşver.
Şarkılar dinleme, içkiler içme, içine içine çekme sigaraları, dönüp dönüp aynı tastan yediğin kardeşinin gidişini hatırlama... Durup durup yârinin sana verdiği sözleri hatırlama. Gitmek! Zor olsa da senin için, o almış ve uygulamış arkadaş...
Eğer ahirette kazanmak istiyorsan sus!. Kaç elif miktarı susman gerekiyorsa o kadar sus!
Dua et onun için de kendin için de...
Saçmalamıyorum.. Et duanı onun için de et.
Çünkü senin tanıdığın kız değil artık o. Sana kendini farklı tanıtmış. Ve bunu başkasına da yapabilir. Ona da zarar verebilir. Allah ıslah etsin de. Kolay mı bu kadar? Hayır değil. Ama imkansız da değil. Hayat sadece yediğin kazıklardan da ibaret değil. Ve sen sadece bu dünya için yaşamıyor olmalısın.
Anma adını dua dışında. Saçma şarkılar da dinleme :) Twitte büyük sözler söyleme :) İğneli iletiler gönderme :)
Gülüyorum çünkü yapıyorsun. Bu kadar basitte yaşıyorsun. Huzur bu değil. Bu beden de senin değil. Ona zülmetme.
Son mesaj : Etrafımda bunalımlı insanlar görmek istemiyorum artık...