5 Haziran 2014 Perşembe

İki şiir

İki şiirim var... Tek bir kişiye ait...

Anısı vardır şiirlerin muhakkak. Belki sabah kalktığında, çayını demlerken yazmaya başlamıştır.. Belki de daha da derindir. Ama bir anısı vardır.

Anılara iyi bakmak gerektiğini bilirdim, bunu nasıl yapmak gerektiğini böyle güzel tasvir edemezdim.

Bu şehirden gidip yalnız bırakanlara seslenmek isterdim, sitemimi " bana bu uykusuz şehri neden bıraktın" diye dile getiremezdim..

Her kelimesine hayran bıraktıran 'Haydar Ergülen' in iki şiirini seçtim.

Aşk için önsöz

Beni üzme 
kendini de benimle üzme

sözümüzü üşütme 
fazla açılma benden
çok açılma bana da 
kendine de fazla açılıp da 
içine düşme


geçmişe gül gönder
unutma
anılarda su ister
anılara iyi bak
bana bak
beni tut
bana tutun
beni orda burda
beni şunda bunda
unutma
bak


Sis



İki şehri var gecenin,
biri gözümde
tütüyor, 
birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, 
bana bu uykusuz 
şehri niye bıraktın, 
göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin, 
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! 
Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
Ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir, 
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak, 
sis değil, 
uykusuzluk değil,
iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim :
Biri hepimizle göz göze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık, 
bu sessizliği kim bıraktıysa, 
göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile, 
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde 

 Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?


Not: Selçuk Yöntem'in sesini sevenlerdenseniz bir de ondan dinleyebilirsiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder