20 Temmuz 2011 Çarşamba

Tevekkül mü? İsyan mı?

Yaşam boyu sınavlara tabi tutuluruz yaratan tarafından. Bazen hazırlıksız yakalanırız ve bocalarız. Çok ince bir çizgide git gel yaşarız. Bir ucu tevekkül, bir ucu isyan.
Tevekkül ederken yalnızsınızdır. Bu zamana kadar olan birikimlerinizi kullanırsınız.
Ama bazen, belki de çoğu zaman bizi yalnız bırakmayan bir ses vardır.
" Ya bırak allasen, bu zamana kadar tevekkül ettin de ne oldu? Bak yine bir musibetle baş başasın." gibi...
Bu söylemlere, bir de bloğumdan seslenmek istiyorum:
"Ya hu sen ne melun bir şeytansın, defol git içimden."

Hac'dan dönen bir büyüğümüze Haccı sormuştum.
Şu ifadesi dikkatimi çekmişti.
"Şeytanı taşladıktan sonra, 100 m gitmeden aklıma olmayacak bir şey geldi. Tam şeytani bir düşünce. Anladım ki şeytan içimizde ve sürekli taşlamamız gerekiyor."

Birgün İblis'e ithafen bir yazı yazacağım aklıma gelmezdi. Seni İblis seni :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder