25 Eylül 2011 Pazar

Gidiyorum

Birkaç kelime geliyor aklıma. Unutmadan not düşeyim bu zamana.
Gidiyorum... Bu gidiş kısa süreli ama bir staj niteliğinde.
Uzun süreli olabilir mi sorusunun cevabını bulmak için.
Ülkemden uzak, sevdiklerimden uzak...

Aynı aya aynı geceye uyumayacağım,
Aynı güneşe aynı güne uyanmayacağım sizlerle.
Bilmem kaç km uzaklara gidiyorum...

Uzun söze hacet yok. Her peygamberin "Hira"sı var demiştim önceki yazılarımda.
Her peygamberin düşünmek için insanlardan uzaklaştığı bir yer. İnsanların da olmalı. Ben de bir hira buldum.
Oradan izleyeceğim hayatımın 24 yılını.

Dualarınızı hissediyorum. Biliyorum. Ve daha fazlasını istiyorum. Uzakta olsam da dualarınız birleştirecek bizi.
Kul hakkından çok korkarım. Hakkınızı helal edin.

14 Eylül 2011 Çarşamba

Biraz Sessizlik

Bir yudum sessizlik isteyerek kenara çekiliyorum...
Durmuyor ki uzuvlarım.
Her biri eşi ile çelişki halinde.
Bir ayağım geleceğe bir adım atarken diğeri geçmişe takılı kalmış.
Bir gözüm kapalıyken bile rahat durmaz. Geçmişi film şeridi halinde serer önüme, diğeri de arada açar gözünü süzer etrafı yeni bir şeyler arar gibi.
Kulaklarım... Biri eskiye ait sözleri hatırlatır, diğeri yeni sözlerin peşindedir.
Kalbim ve yüreğim tek. Başka eşi yok ama sesi o kadar çok ki.
Ne olurdu sanki ikisi de hep ayrı yönde olmasa. Farklı şeyleri söylemese, birbirlerine muhalefet olmasa.
Kızmıyorum onlara...
İçimde karışan onca duygunun içerisinden sıyrılarak sesleniyorum hepsine, herkese, her şeye;
Yoruldum...