21 Ekim 2013 Pazartesi

Yaşanmamış zamanlar

               'Her duygunun bir kelime karşılığı yoktur ama bir gözyaşısı vardır.' diye yazmıştım eskilerde. Veremiyoruz her duyguya bir isim.. En çok kullanılanlar ile anlatmaya çalışıyoruz derdimizi. Sadece mutlu olunca, sevinince, sinirlenince ağlamıyoruz ki. Konuşamadığımız zamanlarda da ağlarız. Derdimizi anlatamadığımızda, kelimeler kalmayınca. 
              
En baskın duygularımızdandır özlemek.. Olanı olmayanı özleriz. Yaşanılanı yaşanmayanı.. 
Olmayan anılar da özlenir. Yani geçmişinde sadece yaşadığın değil yaşamadığın. Yaşayamadığın. 

Yaşanılanı anlıyorum da yaşanmayanı nasıl özlüyoruz.
Geçmişi özleriz..
Geleceği de..
Geleceği mi özlüyoruz?.. Yoksa gelecekteki hayallerimizi mi?
Yoksa merak ediyoruz da buna özlem mi diyoruz. 
Öyle basit iş değil merak ile özlemin karışması. 
Bas baya özlemek bu. Bilmez miyim?

Ama bir şey var burada birkaç şeyi atlıyor gibiyiz. Sadece bir zaman dilimi değil özlenen.. Bir şeyler yüklüyoruz o zamana. Mutluluk mesela, ya da umut, ya da huzur.. Hayal değil ama.. Hayal kurmam ben... Kuramam... Belki gizliden bir umut.. Bir huzur var diye o da ileride diye onu özlüyorumdur. Özlüyorsundur.. O da özlüyordur... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder