Karşı duvarın üzerinde sıralanan kuşları, camın arkasından izleyen kız ne düşünüyor olabilir?
Burnuna arada vuran o kokuya alışıyor insan bir süre sonra.
Herkes uyuduktan sonra koridorda atılan voltalar, tek kişilik koltukta şekerleme esnasında görülen hayal ile gerçek arası gidip gelen ve uyanıldığında yüzde tebessüm uyandıran rüyalar.
O rüyalarda olmak istenilen görülmüştür çünkü.
Refakatçının hastası iyileşmiştir rüyasında.
Siz hiç refakatçi oldunuz mu?
Doktorun "Allah'tan umut kesilmez, her şeye hazırlıklı olun" sözü ile muhatap oldunuz mu?
Bu sözün ardından yatakta bekleyen hastanızın yüzünde bazen kaybolsa da çoğu zaman var olan o ümidi incelediniz mi?
O uyurken onu izlediniz mi?
Onunla geçirdiğiniz zamanları yine geçirebilmek için dualarınızı, göz yaşları ile sundunuz mu?
Ya hasta;
Hasta olduğunu bile kabullenmez çoğu zaman, hep o günü bekler.
Diğerleri gibi hastaneden yürüyerek sapasağlam çıkacağı günü.
Ziyarete gelenlerin yüzlerine bakışları çok farklıdır.
Gelenlerin, refakatçiler ile kapının arkasında yaptıkları konuşmaları duymak istemez çoğu zaman.
Gözleri hep kapıdadır. Gelecek birisini beklerler.
O kapıdan kırk yıllık düşmanı bile girse sevinir. Onunla yaşadığı güzel günleri yad eder.
Dua eder hasta. Hastanın duası kabul olurdan yola çıkarak. Yine gelin der. Bazen de "Bir daha ki sefere evde görüşürüz inşallah" der.
"Bizden bir isteğiniz var mı?" sorusuna;
"Dua" der. Dua...
Bize çok uzak duygular değil bunlar. Unutmayalım diyecektim sadece. Teselli olunmaz belki ama sadece gidip yanlarında gözlerine bakmamız bile yeter. Gidelim, görelim, dua alılım. Dua edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder